Karabağ Zaferi’nin 5. Yıldönümü dolayısıyla değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, bu tarihi günün yalnızca askeri bir başarı olmadığını, Azerbaycan milleti için bir “yeniden doğuş” ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin sahada yazılmış somut bir destanı olduğunu vurguladı.
Zafer Günü’nün Azerbaycan halkı için derin bir anlam taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Süleymanlı, “Karabağ Zaferi, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin somut bir göstergesidir.” dedi.
Türk dünyasının geleceği için askeri ve siyasi başarıların yanı sıra bilim, eğitim ve kültürel iş birliklerinin kalıcılaştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Süleymanlı, “Üsküdar Üniversitesi, Türk dünyası gençliğine yönelik dijital dönüşüm, psikoloji, sosyoloji ve mühendislik alanlarındaki projeleriyle kültürel birliği bilgiyle pekiştirmektedir” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Karabağ Zaferi’nin 5. Yıldönümü dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.
Karabağ Zaferi, Azerbaycan halkının yeniden doğuşu…
Zafer Günü’nün Azerbaycan halkı için derin bir anlam taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Süleymanlı, “Bugün, binlerce şehidin kanıyla, kahraman Azerbaycan-Türk askerinin fedakârlığı ve Başkomutan İlham Aliyev’in kararlı liderliğiyle kazanılmış Karabağ Zaferi’nin 5. yıldönümünü kutluyoruz. Bu zafer, yalnızca bir askeri başarı değil; Azerbaycan milletinin kimliğini, onurunu ve tarihsel özgüvenini yeniden inşa etmesidir. Karabağ, Azerbaycan milli kimliğinin en derininde yer alan ‘toprakla bütünleşme’ idealinin yeniden hayat bulduğu yerdir. Bu yönüyle Karabağ’ın geri alınışı, Azerbaycan halkının hafızasında bir ‘yeniden doğuş’ anlamı taşır.” dedi.
Zafer tüm Türk dünyasının ortak hafızasının bir parçası haline geldi
Prof. Dr. Süleymanlı, bu yılki kutlamaların iki ülke arasındaki stratejik dostluğun bir sembolü olacağını belirterek, “Bu yıl Zafer Günü, Azerbaycan’da büyük bir askeri geçit töreniyle kutlanacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’den üst düzey devlet yetkililerinin de katılacağı bu kutlama, iki ülke arasındaki stratejik dostluğun sembolü olacaktır. Zaferin tüm Türk dünyasının ortak hafızasının bir parçası haline geldiğini görüyoruz.” diye konuştu.
Zafer, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin somut bir göstergesi
Türkiye’nin 44 günlük Vatan Muharebesi boyunca Azerbaycan’a verdiği koşulsuz desteğin tarihi önemine dikkat çeken Prof. Dr. Süleymanlı, “Karabağ Zaferi, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin somut bir göstergesidir. Türkiye, savaş boyunca Azerbaycan’ın yanında yer alarak ‘Bir millet, iki devlet’ anlayışını yalnızca bir söylem olmaktan çıkarıp, sahada gerçeğe dönüştürmüştür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı siyasi duruşu, Türk halkının gönülden desteği ve Azerbaycan ordusunun cesareti birleşerek tarihe geçen bir kardeşlik destanı yazmıştır. Bugün bu dayanışma yalnızca askeri değil; ekonomi, teknoloji, kültür, medya ve eğitim alanlarında da kalıcı bir stratejik iş birliğine dönüşmüştür.” şeklinde konuştu.
Şuşa Beyannamesi kardeşliği müttefikliğe taşıdı
2021 yılında imzalanan Şuşa Beyannamesi’nin Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini “müttefiklik” düzeyine taşıdığını belirten Prof. Dr. Süleymanlı, “Belge, savunma, kültür, eğitim, gençlik ve spor gibi alanlarda kalıcı ortak mekanizmalar kurulmasını öngörmektedir. Bugün Şuşa, yalnızca Karabağ’ın kalbi değil, Türk dünyasının manevi başkenti haline gelmiştir. Şuşa Beyannamesi’nin ruhu, Türk Devletleri Teşkilatı, TURKÜNİB, Orhun Değişim Programı gibi kurumlar aracılığıyla bilim, eğitim ve kültür politikalarına da yansımaktadır.” ifadesinde bulundu.
Qarabağ FK, kardeşliğin sahadaki sembolü
Prof. Dr. Süleymanlı, Qarabağ FK’nın son dönemdeki başarılarının da Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin spordaki yansıması olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Qarabağ FK yalnızca bir futbol takımı değil; Karabağ ruhunun, dayanışmanın ve Türk kardeşliğinin sahadaki sembolüdür. Son dönemlerde Avrupa arenasında gösterdiği başarılı performans, Azerbaycan’ın özgüvenini, kararlılığını ve mücadele azmini temsil ediyor. Bu başarılar Türkiye’de de büyük yankı uyandırdı. Bugün Qarabağ FK’nın Türkiye’de ve diğer Türk devletlerinde on binleri bulan bir taraftar kitlesi var. En son Bakü’de oynanan Qarabağ–Chelsea karşılaşmasında, Türkiyeli spor spikeri Ertem Şener, CBS Sports’ta Azerbaycanlı bir spikerle birlikte maçı yorumladı. Bu ortak yayın, Azerbaycan ve Türkiye kamuoyunda büyük ilgi gördü ve iki halk arasında sıcak bir dayanışma atmosferi oluşturdu. Maçın ardından basın toplantısını kısa keserek, Qarabağ’ın teknik direktörü ve takımın başarılarında paha biçilmez bir payı olan Gurban Gurbanov’un ‘Şimdi de Galatasaray’ı desteklemeye gidelim!’ sözü, Türkiye’de ‘İşte kardeşlik budur!’ gibi yorumlarla sosyal medyayı adeta salladı.”
Spor, kültürel kardeşliği pekiştiren en samimi dil
Yıllardır Azerbaycan’da Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi Türk kulüplerinin halkın kendi takımı gibi desteklendiğini hatırlatan Sosyolog Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Türkiye Millî Takımı galip geldiğinde Bakü sokaklarını dolduran coşku, bugün aynı heyecanla Qarabağ FK için yaşanıyor. Bu tablo bize şunu gösteriyor; spor yalnızca bir rekabet alanı değil, halkların gönül bağını güçlendiren, kültürel kardeşliği pekiştiren en samimi dildir. Karabağ sahada kazandıkça, Türk dünyası da manevi olarak birlikte kazanıyor.” dedi.
Türk dünyasının geleceği bilim ve eğitim birliğinde
Türk dünyasının geleceği için askeri ve siyasi başarıların yanı sıra bilim, eğitim ve kültürel iş birliklerinin kalıcılaştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Süleymanlı, “Askerî ve siyasi başarılar kadar, bilim ve eğitim alanında kalıcı iş birlikleri kurmak Türk dünyasının geleceği için en önemli adımdır.
Üniversiteler arası değişim programları, ortak araştırma merkezleri ve gençlik projeleri bu kardeşliği kalıcılaştıracaktır. Bu çerçevede Üsküdar Üniversitesi hem Azerbaycan’la hem de Türk dünyasının diğer ülkeleriyle yürüttüğü bilimsel, kültürel ve sosyolojik projelerle önemli bir köprü rolü üstlenmiştir. Üniversitemiz, Türk dünyası gençliğine yönelik dijital dönüşüm, psikoloji, sosyoloji ve mühendislik alanlarındaki projeleriyle kültürel birliği bilgiyle pekiştirmektedir.” diye konuştu.
Karabağ, Türk dünyasının ortak geleceğinin adıdır
Bu anlamlı yıldönümüne dair duygularını dile getiren Prof. Dr. Süleymanlı, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Karabağ, bir coğrafyadan çok bir ruhtur. O ruh, şehit kanıyla sulanmış toprakların üzerinde yükselen onurun, birliğin ve dirilişin sembolüdür. Bugün Şuşa’da ezanlar yeniden yankılanırken, Bakü’de bayraklar gururla dalgalanıyor. Karabağ Zaferi, geçmişin değil, Türk dünyasının ortak geleceğinin adıdır. Ve biz bir kez daha söylüyoruz: Karabağ Azerbaycan’dır — Türk Dünyası’nın kalbidir.”
