Türkiye Sürdürülebilir İnsani Yardım ve Eğitim Vakfı (TÜRSİYEV), Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle Türkiye’de daha önce uygulanmamış yenilikçi bir çevre ve kalkınma modelini hayata geçiriyor. 2025 yılında başlayan ve ilk etabı tamamlanan “Asi Nehri ve Kırıkhan Gölbaşı Gölü’nün Rehabilitasyonu ve Su Sümbüllerinin Geri Dönüşümü Yoluyla Yerel Ekonomiye Katkı Projesi”, ekosistem yönetimi, kadın istihdamı ve sürdürülebilir üretimi bir araya getiriyor, bölgeye sürdürülebilir bir gelecek kazandırmayı hedefliyor.
Asi Nehri ve Kırıkhan Gölbaşı Gölü’nde hızla yayılan istilacı su sümbülleri, görsel bir manzara yaratsa da ekosisteme büyük zarar veriyor. Oksijen dengesini bozan suyun yüzeyini kaplayan su sümbülleri balıkçılığı ve tüm su canlılarını tehdit ediyor. Bitkinin en küçük parçası bile yeniden filizlenerek tehdidin kalıcı hale gelmesine yol açıyor. Bu durum, yalnızca Asi Nehri ve Kırıkhan Gölü’nü değil, suyun döküldüğü Akdeniz’i de etkiliyor. Bu durumdan yola çıkılarak başlatılan “Asi Nehri ve Kırıkhan Gölbaşı Gölü’nün Rehabilitasyonu ve Su Sümbüllerinin Geri Dönüşümü Yoluyla Yerel Ekonomiye Katkı Projesi”, çevreye, sağlığa, kadına, çocuğa ve ekonomiye dokunacak, bölge için dünyaya açılan bir umut olarak konumlandırılıyor.
TÜRSİYEV öncülüğü ve Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle çevresel iyileşmenin toplumsal faydayla birleştirildiği projede çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal kalkınma aynı çatı altında birleşiyor. Türkiye’de ve bölgede örnek bir model olarak ekosistem yönetimi, kadın istihdamı ve sürdürülebilir üretim bir araya geliyor. İstilacı su sümbülleriyle fiziksel mücadele yöntemleri uygulanarak, bitkilerin kontrollü biçimde toplanması ve çevreye zarar vermeden ayrıştırılarak işlenmeye hazır hale getirilmesi, yalnızca çevresel iyileşme değil, aynı zamanda yüksek sosyoekonomik fayda da sağlanması hedefleniyor. Proje ile Hatay’a özgü geleneksel üretim biçimlerinin, doğayla uyumlu yaşam kültürünün ve bölgeye özgü el işçiliği pratiklerinin yaşatılmasına katkı sunularak kültürel mirasın korunması da amaçlanıyor.
İsviçre merkezli MSC Foundation ve CSD Foundation projenin tüm süreçlerine kaynak sağlarken, Turquoise Coast Environmental Fund (TCEF), Conservation Collective, Türkiye Mozaik Foundation, Turkish Philanthropy Funds ve Sivil Toplum için Destek Vakfı da eğitim faaliyetlerinin planlanması, uygulanması ve çevre bilincinin artırılması proje ayağını üstleniyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Hatay İl Kadın Girişimciler Kurulu da kadınların ekonomik ve sosyal güçlenmesi ve sürdürülebilirlik farkındalığı odağında proje destekçileri arasında yer alıyor.
“İstilacı su sümbülleriyle çevresel tehdit toplumsal faydaya dönüşüyor”
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın uygulandığı örnek bir girişim olarak da konumlanan, Asi Nehri ve Kırıkhan Gölbaşı Gölü ekosistemlerinin sürdürülebilir şekilde iyileştirilmesini hedefleyen projenin ilk etabı tamamlandı. TÜRSİYEV, Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle özel araç ve ekipmanlarla su sümbüllerinin hasadına başlandığı projede, toplanan bitkiler kurutma ve temizleme alanlarında geri dönüşüm için hazırlanıyor. Belediye tarafından tahsis edilen alanda TÜRSİYEV tarafından kurulan atölyede su sümbüllerinin temizlenmesi, kurutulması ve depolanması gerçekleştiriliyor.
İstihdam olanaklarının artırılması ve kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesini hedefleyen eğitimler, Turquoise Coast Environmental Fund (TCEF), Conservation Collective, Türkiye Mozaik Foundation, Turkish Philanthropy Funds ve Sivil Toplum için Destek Vakfı desteği ile Hatay Büyükşehir Belediyesi Halk Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle uzman eğitmenler tarafından verilmeye başlandı.
Toplanan istilacı su sümbüllerinin doğada çürümeye bırakılmadan geri dönüşüm yoluyla doğal hammaddeye dönüştürülecek. Böylece çevresel bir tehdit ekonomik bir fırsata çevrilerek hasat edilen su sümbülleri kadınlar için oluşturulan eğitim programları ile el emeği işlevsel ürünler haline gelecek. Kadınların su sümbüllerini işleyerek sepet ve dekoratif ürünler üreteceği proje ile istilacı bir bitki, Hataylı kadınların emeğiyle katma değere dönüşerek hem hanelere gelir sağlayacak hem de bölgenin yeniden kalkınmasına katkıda bulunacak. Ayrıca TÜRSİYEV, su sümbülünün farklı kullanım alanlarını değerlendirerek yalnızca dekoratif objeler değil, hayvan yemi ve doğal gübre üretimi de gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu sayede projenin sıfır atık vizyonu güçlenirken, Hatay’da çevresel döngüselliği ve sürdürülebilir üretimi bir araya getiren örnek bir model hayata geçiriliyor.
Hatay’ın su sümbülleri kadın emeği ile dünyaya açılacak
Projeye dair görüşlerini paylaşan TÜRSİYEV Yönetim Kurulu Başkanı Aylin Uçkunkaya “Asi Nehri ve Kırıkhan Gölbaşı Gölü, istilacı su sümbüllerinin hızla yayılması ve artan kirlilik nedeniyle ciddi çevresel ve sosyoekonomik tehditlerle karşı karşıya. Akdeniz ekosisteminde endemik balık türleri açısından ikinci en zengin havza olan Asi Nehri’nin korunması, bölgenin eşsiz biyolojik çeşitliliği açısından da kritik önem sahip. Deprem sonrası kanalizasyon altyapısındaki hasarlar, düşük yağış seviyeleri ve artan atık yükü hem nehir hem de göl ekosisteminde kirlilik seviyesini ciddi şekilde yükseltmiş ve bu durum yalnızca sucul yaşamı değil, halk sağlığını da tehdit eder hale gelmiş durumda. Ayrıca, Asi Nehri’nin doğrudan Akdeniz’e ulaşması, deniz ekosistemleri üzerinde de olumsuz etkilere yol açıyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen temizlik çalışmaları, sorunun çözümünde yalnızca fiziksel müdahalenin yeterli olmadığını; uzun vadeli, bütüncül ve sürdürülebilir bir ekosistem restorasyonu modeli gerektiğini ortaya koydu. Bu kapsamda Halk Eğitim Merkezi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları iş birliğiyle açılan su sümbülü eğitim kursu, çevresel temizlik çalışmalarını katma değerli üretime dönüştürerek kadınlara istihdam sağlayan, yerel ekonomiyi canlandıran ve toplumsal dönüşümü destekleyen yenilikçi bir kalkınma modeli sunuyor” diyerek projenin önemine dikkat çekti.
Su sümbüllerinin geri dönüşüm yoluyla hammaddeye, hammaddelerin ise kadın emeğiyle el sanatlarına dönüşmesinin; doğayla toplumun iyileşmesini buluşturan güçlü bir örnek olacağını vurgulayan Uçkunkaya “Kadınlara verilen tasarım ve üretim eğitimleri, yerel zanaat kültürünü yaşatırken çocukların da sürece katılımını teşvik ederek kuşaklar arası bilgi aktarımı desteklenecek. Su taşıma kapasitesi yüksek olan su sümbüllerinin lifleri, Asya ve Güney Amerika’da kağıt, tekstil, hasır ve sepet gibi ürünlerde uzun yıllardır değerlendiriliyor. Hatay’da benzer bir dönüşüm yaratmayı hedefliyoruz. Geri dönüştürülen ürünlerin pazarlanmasına yönelik stratejileri de planlıyoruz. Depremden ağır hasar almış Hatay’da yürütülen bu proje, yalnızca çevresel bir çözüm değil, toplumsal dayanıklılığı güçlendiren bir yeniden doğuş hikâyesi olacak” dedi.
Gölün Nefes Alması, Hatay İçin Yenilikçi Bir Umut Olacak
Asi Nehri, yalnızca kuşlar için değil, balık türleri açısından da büyük bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor. Bölge halkı tarafından yoğun olarak tüketilen Karabalık (Clarias gariepinus) ve Hatay’a özgü endemik türlerden Capoeta barroisi (Zerzuri), hem ekosistem hem de bölge ekonomisi açısından kritik öneme sahip. Bu nedenle göl ve nehirde yürütülen temizlik çalışmaları, balık popülasyonunun korunması ve sürdürülebilir balıkçılık faaliyetleri için de büyük bir kazanıma olanak sağlayacak. Aynı zamanda gölün doğal yapısının yeniden canlanacağı proje ile su altı yaşamının yanı sıra 194 kuş türünün tespit edildiği alanda, göçmen kuşlar için önemli olan bölge daha güvenli bir durak noktası olacak.
