Başkalarına alan açmayan kişi, sonunda yalnız kalabilir
Modern yaşamda yalnızlığın sosyolojik ve psikolojik pek çok nedeni olduğunu belirten Aydın, “Eskiden köylerde insanlar birbirine bağımlıydı ve sosyal etkileşim yüksekti. Günümüzde ise bireyler çoğunlukla yalıtılmış evlerde veya geçici yerleşimlerde yaşadıkları için aidiyet duygusu gelişmiyor ve derin sosyal ilişkiler kurmak zorlaşıyor” dedi.
Psikolojik nedenlere de değinen Aydın, “Bu yüzyılın önemli sorunlarından biri narsisizm; kişinin kendini aşırı önemli görmesi ve diğerlerinden üstün olduğunu düşünmesi. Bu bakış açısına sahip bireyler, başkalarına alan açmaz ve fedakarlık yapmaktan kaçınır. Sonuçta, bu tek kişilik dünyada yalnızlık kaçınılmaz hale gelir. Bazıları ise dışlanmışlık, hayal kırıklıkları veya ilişkilerden beklentilerinin karşılanmaması nedeniyle yalnız kalmayı seçer. Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler, gelecekteki ilişkilerden de korkmalarına yol açabilir. Bu nedenle sosyal ilişkilerden uzak durmayı tercih edebilirler” ifadelerini kullandı.
Yalnızlık bazen konfor da sağlar
Yalnız olmanın bazı dezavantajlar taşısa da kişiye özgürlük sunduğunu belirten Aydın, “Hesap soran kimsenin olmaması, birilerine bir şey yapmak zorunda olmamak, kişinin istediği gibi yaşamasına imkan verir. Bazı insanlar bu konfordan vazgeçmek istemez ve bu nedenle yalnızlığı tercih eder” dedi.
Aydın, modern kapitalist dünyada maddi motivasyonun ilişkileri derinleştirmeyi zorlaştırdığını da vurguladı: “İlişkilerin maddi getirisi olmadığında, insanlar bu ilişkileri derinleştirmekten kaçınabiliyor. Maddiyatın ön planda olduğu bir dünyada derin sosyal bağlar kurmak güçleşiyor.”
Kalabalık içinde de yalnız hissetmek mümkün
Yalnızlık ile sosyal izolasyonun aynı şey olmadığını belirten Aydın, “Yalnızlık, etrafta kimse olmaması anlamına gelmez; kalabalıklar içinde de kişi kendini yalnız hissedebilir. Çok çocuklu ailelerde büyüyen bir çocuk veya yoğun sivil toplum faaliyetlerinde bulunan biri de aidiyet duygusu eksikliği nedeniyle yalnız hissedebilir. Sosyal izolasyon fiziksel olarak ayrışmayı ifade ederken, yalnızlık öznel bir deneyimdir ve olumlu ya da olumsuz olabilir” diye konuştu.
Yaratıcı süreçler için yalnızlık önemli bir alan olabilir
Aydın, yalnızlığın bireyin içsel deneyimlerini düşünmesi ve yaratıcı süreçler için fırsat sunduğunu belirtti: “Kişi, kendini ve ilişkilerini sorgulama zamanı bulabilir. Şairler geceleri yalnız kalarak şiir yazabilir, mühendisler izole çalışarak büyük projeler üretebilir. Tercih edilmiş yalnızlık, ideal hedeflere ulaşmak için gerekli bir süreçtir ve bireye tatmin ve huzur duygusu sunar.”
Yalnızlık doz aşarsa zararlı olabilir
Ancak yalnızlığın fazla olduğunda zararlı bir etkiye dönüşebileceğini söyleyen Aydın, “Pandemi sonrası sosyal izolasyon arttı ve yalnızlığın zararları daha belirgin hale geldi. Eğer kişi derin duygusal yaralar hissetmeye başlıyorsa, sevilmediğini veya hayatta bir yerinin olmadığını düşünüyorsa bu yalnızlık tehlikeli hale gelmiştir. Uzun süreli yalnızlık, uyku bozukluklarına, artan strese ve buna bağlı sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca yalnız bireyler obezite, tansiyon, depresyon ve anksiyete gibi sorunlara daha yatkındır” dedi.
