Kocaeli Kitap Fuarı’nda okurlarının yoğun ilgi ve sevgisiyle karşılanan yazar Şermin Yaşar, söyleşisinde Türkçenin zenginliğini anlattı. Yaşar, “Köylerde, yaşlıların kullandığı Türkçe, özüne en yakın Türkçe. Büyükler konuşurken sadece dinlemeyin, ‘Neden böyle söylüyorsun?’ diye sorun” dedi.
SEVGİ SELİ İLE KARŞILANDI
Bu yıl 15.’si gerçekleştirilen Uluslararası Kocaeli Kitap Fuarı, yazın hayatının önemli kalemlerini Kocaelili kitapseverlerle buluşturarak unutulmaz anların yaşanmasına vesile oldu. Bu yazarlardan biri de Şermin Yaşar oldu. Yazar, Kocaeli Kitap Fuarı’nda adeta okurlarının sevgi seli ile karşılandı. Sevilen yazar, Akçakoca Salonu’nda “Türkçenin Bin Bir Rengi: Atasözleri, Deyimler, Ninniler, Masallar” başlıklı söyleşi gerçekleştirdi. Okurların ilgi gösterdiği söyleşide yazar, dilin derin kültürel katmanlarına dair samimi ve düşündürücü bir yolculuk sundu.
“KELİME ÇUVALLARIMIZI DOLDURUYORDUK”
Şermin Yaşar, çocukluğunda kitaplara çok kolay erişemediğini ancak kelime dağarcığını çevresindeki büyükleri dinleyerek geliştirdiğini anlattı. “Etrafımızda büyük bir kalabalık vardı. Duyduğumuz masallar, ninniler, deyimler sayesinde kendi kelime çuvallarımızı doldurduk” diyen Yaşar, çocukların kitap okumanın yanında dili zenginleştirecek kültürel ortamlarda büyümelerinin önemini vurguladı.
“BEN HER ŞEYİ DİNLEMEK İSTERDİM”
Konuşmasında çocukluk anılarına geniş yer veren Şermin Yaşar, misafirliklerde konuşulanlara dikkat kesildiğini anlatarak, “Annem eve misafir gelince ‘Şermin çok laf dinliyor, onun yanında konuşmayın’ derdi. Ama ben her şeyi dinlemek isterdim” dedi. Bu anılarının bugün yazdığı her metinde etkili olduğunu belirten Yaşar, çocukken deneyimlediği olayların yetişkinlik dönemindeki yazılarına kaynaklık ettiğini söyledi.
“KÜPLERE BİNEN CADILAR VE KELİMELERİN ARDI”
Kelime Müzesi’nde sergiledikleri objelerden biri olan “küp”ten söz eden Yaşar, Batı masallarında cadıların süpürgeye bindiğini ama Anadolu masallarında küplere bindiklerini belirtti. “Ama biz bunu bilmediğimiz için küpe binen bir cadı hayal edemiyoruz. Yine de kızdığımızda ‘küplere bindim’ diyoruz. İşte bu deyimlerin arkasında çok kadim hikâyeler var” diyerek, kelimelerin kökenini anlamanın kültürel hafıza açısından önemini vurguladı.
“BÜYÜKLER KONUŞURKEN SADECE DİNLEMEYİN”
Konuşmasının sonunda gençlere seslenen Şermin Yaşar, sadece kitap okumakla yetinmemelerini, aile büyüklerinin anlattıklarını da dinlemelerini önerdi. Yaşar, “Köylerde, yaşlıların kullandığı Türkçe, özüne en yakın Türkçe. Büyükler konuşurken sadece dinlemeyin, ‘Neden böyle söylüyorsun?’ diye sorun. Çok ilginç şeyler keşfedeceksiniz” diye konuştu.