Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl “Anadolu Mayasının Esası Birliktir” temasıyla devam ediyor. Türkiye’nin en çok ziyaretçi ağırlayan kitap fuarı olma özelliğini sürdüren organizasyon, ilk özel oturumunda gönülleri ve zihinleri mayalayan bir buluşmaya sahne oldu.
ORTAK MEDENİYETİN İZİNDE
Kocaeli Kongre Merkezi Akçakoca Salonu’nda düzenlenen “Ortak Medeniyetin İzinde” başlıklı özel oturumda, Türkiye’nin şehircilik, kültür ve medeniyet alanındaki önemli düşünürlerinden Prof. Dr. Sadettin Ökten, Anadolu’nun medeniyet mayasını ve modern dünyaya karşı duruşunu anlattı. Oturumun moderatörlüğünü ise sevilen şair ve televizyon programcısı Serdar Tuncer üstlendi.
“ANADOLU MAYASI MUHABBET VE HİZMETLE YOĞRULDU”
Konuşmasında İslam medeniyetinin ikinci doğuşunun Anadolu topraklarında gerçekleştiğini vurgulayan Prof. Dr. Sadettin Ökten, “Anadolu mayası, muhabbet ve hizmetle yoğrulmuş bir medeniyetin adıdır” dedi. Mevlana’dan Hacı Bektaş’a, Sarı Saltuk’tan Anadolu dervişlerine uzanan gönül erlerinin, bu topraklarda insanı ve toplumu dönüştürdüğünü belirten Ökten, “Buraya gelen ecdadımız hizmetle, dua ile, dert dinleyerek bir düzen ve nizâm kurdu. İnsanlar bu düzene uyarak birkaç asırda dönüşümü yaşadı” ifadelerini kullandı.
“MODERN DÜNYA KALBİN İHTİYACINI KARŞILAMIYOR”
Serdar Tuncer’in “Müslüman neden modernist olamaz?” sorusuna Ökten şu yanıtı verdi; “Modernite aklı merkeze alır, kalbin ihtiyaçlarını karşılayamaz. Hep bir karşılık bekler. Modern dünyanın iç huzursuzluğu buradan gelir. Tatminsizliği aşmak için alkol ve uyuşturucu tüketir ama yine de doyamaz. Biz Müslümanlar aklı çok önemseriz ama rehberimiz akıl değil, ilahi haberdir. Kalbin rehberliğini ve nefsin terbiyesini unutmadan yaşamalıyız.”
“BOYKOT, GANİ OLMANIN BİR TEZAHÜRÜDÜR”
Prof. Dr. Sadettin Ökten, modern dünyanın tüketim kültürüne karşı dikkat çekici tespitlerde bulundu. Ökten, “Boykot, Gani Olmanın Bir Tezahürüdür” diyerek derin bir manevi anlayışı ifade etti. Ökten’e göre, “Gani” kelimesi, Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmayan, mutlak zenginlik sahibi olan sıfatını temsil ediyor. İnsan ise doğası gereği ihtiyaç sahibidir, ancak inanç sahibi bir birey olarak bazen ihtiyaç sanılan şeylerden bilinçli olarak vazgeçebilmelidir. Boykot kavramını sadece bir tüketim tercihi olarak görmeyen Ökten, bunu daha geniş bir ruh hali ve ahlaki duruş olarak tanımlıyor. Ökten, “Bir şeyi almamayı, tüketmemeyi seçmek, aslında ‘Ben buna bağımlı değilim, buna ihtiyacım yok’ diyebilmektir” diyor. Bu tutum, Gani olan Allah’a iman etmiş bir insanın sahip olması gereken özgüvenin ve kendine yetmenin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Böylece boykot, sadece ekonomik bir hareket değil, aynı zamanda insanın kendi nefsini terbiye etmesi ve maddi bağımlılıklardan sıyrılması anlamına geliyor.
“BİR DUA, BİR TEBESSÜM BAZEN BİR MEDENİYET KURAR”
Sadettin Ökten, konuşmasını şu sözlerle tamamladı; “Bu bir anlayış meselesidir. Burada yapmak istediğimiz şey, birbirimize bir aktarımda bulunmaktı. Ben size düşüncelerimi emanet ettim, siz de aldınız; zihninizde, gönlünüzde mayalayacaksınız. İnşallah hayra vesile olsun, birbirimize dua edelim.” Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’ın eşi Songül Aktaş, özel oturumun ardından Prof. Dr. Sadettin Ökten ve moderatör Serdar Tuncer’e katkılarından dolayı plaket takdim etti.