Lawrence, Telegraph’a konuştu:
“İkinci bir bebek sahibi olacağım için gerçekten çok heyecanlıydım. Büyük oğlum artık ‘Anne, uzak dur!’ demeye başlamıştı, ben de küçük bir bebek sahibi olmanın ne kadar güzel olacağını düşünüyordum. Ama doğumdan sonra doğum sonrası depresyon beni gerçekten vurdu. Bu tamamen sürpriz oldu çünkü annelikten ne bekleyeceğimi bildiğimi sanıyordum. Çok sarsıldım, gerçekten hazırlıksız yakalandım.”
Jennifer, bebeği altı haftalıkken yaşadığı duyguları şöyle anlattı:
“Biraz yorgundum, ‘Vay canına, hayatım tamamen değişti, her gün farklı’ anlarım oldu. Kesinlikle bir kimlik krizi yaşadım.”
Oyuncu, yeni filmi Die, My Love için rolü üstlenmeden önce, senaryoyu o dönem okusaydı kabul etmeyeceğini söyledi. Filmde bir annenin doğum sonrası depresyonla mücadelesini canlandırıyor.
“Eğer o sırada hissettiğim gibi hissediyor olsaydım, ikinci sayfadan sonra kitabı kapatırdım. O duyguların içine girmek istemezsiniz, onlardan uzak durmak istersiniz,” dedi.
Jennifer, filmi ikinci hamileliğinden önce çekti ve deneyimlediği depresyon, rolüne bambaşka bir anlam kattı:
“Film çekildiğinde bu duygular hayal ürünüydü. Sonra kendim yaşadım ve dedim ki… Ohhh!”
Oscar’lı yıldız daha önce PEOPLE’a verdiği röportajda da ikinci bebeğinden sonra yaşadığı anksiyete ve deneyimlerini paylaşmıştı. Lawrence, performansına bu deneyimlerin ekstra bir katman eklediğini söyledi.
Filmde rol arkadaşı Robert Pattinson ile Jennifer, bebekleri sayesinde yakınlaştı:
“Çocuklarımız sayesinde kaynaştık. Yeni ebeveyn olarak tek yapmak istediğiniz şey, çocukların fotoğraflarını göstermek ve paylaşmak. Biz de tam olarak bunu yaptık. Onun bebeği yepyeniydi, benimki de öyle.”
